Terditli Dava Nedir? HMK 111 Madde Uygulamaları
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 111. maddesi, terditli dava kavramını ve bu davaların nasıl işlediğini düzenler. Terditli dava, davacının aynı davalıya karşı birden fazla talebini, birbiriyle hukuki veya ekonomik bir bağlantı içinde ve aslilik-ferîlik ilişkisi kurarak aynı dava dilekçesinde ileri sürmesine olanak tanır. Bu düzenleme, hukuki süreçlerde verimliliği ve etkinliği artırmayı amaçlar. Ancak, terditli dava açmanın belirli kuralları ve şartları vardır. Mahkeme, asıl talebi esastan reddetmeden ferî talebe geçemez. Bu yazıda, terditli dava kavramını, nasıl uygulandığını ve Yargıtay’ın bu konudaki emsal kararlarını inceleyeceğiz.
Terditli Dava Nedir ve Ne Zaman Kullanılır?
Terditli dava, davacının aynı davalıya birden fazla talebini, aralarında hukuki veya ekonomik bağlantı bulunması şartıyla ve aslilik-ferîlik ilişkisi kurarak aynı dilekçe ile mahkemeye sunabilmesine olanak tanır. Bu yöntem, özellikle birbirine bağlı birden fazla hukuki mesele söz konusu olduğunda, dava süreçlerini basitleştirmek ve hızlandırmak için tercih edilir. Pratik bir örnek olarak, bir kişi tapu iptali ve tescili talebinde bulunurken, bu mümkün olmadığı takdirde maddi tazminat talebinde de bulunabilir. Bu, asıl ve ferî talepler arasında kurulan bir aslilik-ferîlik ilişkisine dayanır.
Terditli Davanın Şartları ve Mahkemenin Rolü
Terditli dava açılabilmesi için iki temel şart bulunur: asıl ve ferî talepler arasında hukuki veya ekonomik bağlantı olması ve bu taleplerin aslilik-ferîlik ilişkisi ile sunulması. Mahkeme, davacının asıl talebini öncelikle değerlendirir ve esastan reddetmedikçe ferî talebe geçemez. Günlük hayatta, bir taşınmazın tapu iptali ve ardından değer tazminatı talebi, terditli dava için iyi bir örnektir. Mahkeme önce tapu iptali talebini değerlendirir; eğer bu talebi reddederse, ancak o zaman tazminat talebini inceler.
Yargıtay Kararları Işığında Terditli Dava Uygulamaları
Yargıtay, terditli davalar konusunda birçok emsal karar vermiştir. Bu kararlar, terditli davanın doğru uygulanabilmesi için mahkemelerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini gösterir. Örneğin, bir davacı, tapu iptali talebiyle birlikte, bu talebin reddedilmesi durumunda maddi tazminat talebinde bulunmuşsa, mahkeme önce tapu iptali talebini değerlendirmeli, bu talebi reddederse maddi tazminat talebine geçmelidir. Bu süreç, hukuki süreçlerin adil ve etkin işlemesini sağlar.
Sonuç: Terditli dava, hukuki süreçlerde verimliliği artırmak için önemli bir araçtır. Ancak, bu tür davaların açılabilmesi için belirli şartların ve kuralların yerine getirilmesi gerekir. Mahkeme, davacının asıl ve ferî talepleri arasındaki ilişkiyi dikkatle incelemeli ve asıl talebi esastan reddetmeden ferî talebe geçmemelidir. Yargıtay’ın bu konudaki emsal kararları, terditli davaların nasıl ele alınması gerektiğine dair mahkemelere yol gösterir.