Logo

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Kapsamında Tebliğ İşlemlerinin Geçerliliği Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

3. Daire – 2023/3622 – 2023/4699 – 21.11.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu belirleyen Vergi Mahkemesi kararını bozarak, davaya konu ödeme emrinin hukuka uygun olduğuna hükmetmiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No : 2023/3622 Karar No : 2023/4699 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/… VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı adına 2012 yılının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin davacının ikamet adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ zarfının “Teslim Alan” kısmına “Mükellef veya sorumlunun imzadan imtina etmesi sebebi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102. maddesine göre tebliğ yapılmıştır.” şerhi düşüldüğü, muhtar kaşesi ve imzasını içerdiğinin anlaşıldığı ancak mükellefin veya sorumlunun kim olduğu, muhatabın adreste gerçekten bulunduğunun ve söz konusu tebliğ işlemlerinin muhtar gözetiminde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin anlaşılmasının mümkün olmadığı dolayısıyla söz konusu ihbarnamelerin tebliği usulsüz olduğundan kamu alacağının usulüne uygun kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY : Dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin davacının ikamet adresine tebliğe çıkarıldığı ve tebliğ zarfına “Mükellef veya sorumlunun imzadan imtina etmesi sebebi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102. maddesine göre tebliğ yapılmıştır.” şerhi düşülerek 08/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu vergi ve cezalardan oluşan borcun kesinleştiği halde ödenmemesi üzerine tahsili amacıyla davaya konu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. İLGİLİ MEVZUAT: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde ise bunları idare edenlere veya temsilcilere yapılacağı, tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, 102. maddesinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz’edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı, muhatap tebellüğden imtina ederse tebliğ edilecek evrak önüne bırakılmak suretiyle tebliğ yapılacağı kurala bağlanmıştır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin davacının ikamet adresine tebliğe çıkarıldığı ve muhatabın adıyla tebliğ zarfının tanzim edildiği dolayısıyla imzadan imtina eden kişinin davacı olduğu, öte yandan, tebliğ zarfını imzalayan muhtarın tebliğ esnasında bizzat bulunmadığı yönünde bir kanıtın da dosyaya sunulmadığı dikkate alındığında, ihbarnamelerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102. maddesine uygun olarak tebliğ edildiği sonucuna varıldığından, ödeme emrinin Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle iptaline ilişkin karara yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararda hukuka uygunluk görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kabulüne, 2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 21/11/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir