Ecrimisil Talebinin Kısmi İptali ve Mahkeme İncelemesi Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

4. Daire – 2023/6498 – 2024/3181 – 20.05.2024


🔎 Karar Özeti

Danıştay, işgali bulunan taşınmazın ecrimisil bedelinin belirlenmesinde davacı şirketin hukuki durumu ve işgalin niteliğini değerlendirerek, ecrimisil talebinin kısmen reddine ve kısmen onaylanmasına karar vermiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y DÖRDÜNCÜ DAİRE Esas No : 2023/6498 Karar No : 2024/3181 TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (DAVACI) … Belediyesi Turizm İnşaat Gıda Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi VEKİLİ : Av. … 2- (DAVALI) … Valiliği VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Muğla ili, Bodrum ilçesi, … Mahallesinde bulunan tamamı Hazineye ait 1.683,55 m² yüzölçümlü taşınmazın 1.143,52 m²’lik kısmı üzerinde işyeri (masa, sandalye, iskele, bina, sundurma, otopark ve tuvalet) yapılmak suretiyle 31/03/2014-12/09/2017 tarihleri arasında fuzulen işgal edildiğinden bahisle Bodrum Millî Emlâk Müdürlüğünce düzenlenen 703.960,17-TL tutarlı,… tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen… tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyadaki bilgi, belge ve bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde, Mahkemelerince bilirkişi heyetinin mahallinde yaptığı tespitin yerinde olduğuna karar verilerek iskelenin davacı şirketin faaliyet alanında bulunmadığı ve 343,88 m²’lik iskelenin ticari bir faaliyeti olmadığı, iskelenin halka açık olduğu kanaatine varılmakla iskeleye ait ecrimisil bedelinin (168.907,25-TL) davacıdan istenmesinin hukuken mümkün olmadığı değerlendirilmekle, dava konusu taşınmazın mevkii, konumu, alanı, kullanım amacı ve süresi, arz/talep durumu gibi kıymetine etki eden yönleri de göz önüne alındığında davacı adına 703.960,17-TL ecrimisil bedeli tahakkuk ettirilmesine ilişkin dava konusu işlemin 563.724,85 TL – 168.907,25-TL (iskele bedeli), 394.817,60-TL’lik kısmında hukuka aykırılık, 309.142,57-TL’lik kısmında ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemlerin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı şirketin kamu yararına hizmet verdiği ve %100 belediye iştiraki olduğu, fuzuli işgallerinin bulunmadığı, ecrimisil alacağının zamanaşımına uğradığı ileri sürülmektedir. TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu, davacı şirketin işgalinin açık olduğu, ilgili komisyonca emsal bedellere uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir. DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir. TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin reddi, davalı idarenin temyiz isteminin ise kısmen reddi, kısmen kabulü gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 2886 sayılı Devlet İhale Kanun’un “Ecrimisil ve tahliye” başlıklı 75. maddesinin 1. fıkrasında; “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, idarelerin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükmü yer almaktadır. 2886 sayılı Kanun’un 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 1. fıkrasında, “Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde “Taşınmaz Tespit Tutanağı”na dayanılarak, tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir” hükmü; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, “Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur. İşgalin şekli, Hazine taşınmazının konumu ve taşınmazdan elde edilen gelir gibi unsurlar itibariyle asgari ecrimisil tutarlarını belirlemeye Bakanlık yetkilidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Davacının temyiz istemi yönünden; Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın, davacının istinaf başvurusunun reddine dair kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Davalı idarenin temyiz istemi yönünden; Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda, keşif mahallinde yapılan incelemede şirket faaliyetlerinin aynı nitelikte devam ettiği görülmekle birlikte davacı şirketin bina ve sundurmasına yakın konumda kalan iskelenin davacı şirketin faaliyet alanında bulunmadığı ve 343,88 m²’lik iskelenin kullanılmasının ve ticari bir faaliyeti olmadığı, iskelenin halka açık olduğu kanaatine varıldığı ve dava konusu taşınmazın bina+sundurma, masa+sandalye ,wc ve otopark olarak 31/03/2014-12/09/2017 tarihleri arası dönem için toplam ecrimisil bedeli 563.724,85-TL olarak (168.907,25-TL’si iskele alanına ilişkin) belirlendiği ve Mahkemece anılan rapor hükme esas alınarak 343,88 m²’lik iskelenin ticari bir faaliyeti olmadığı, iskelenin halka açık olduğu kanaatine varıldığından iskeleye ait ecrimisil bedelinin (168.907,25-TL) davacıdan istenmesinin hukuken mümkün olmadığı değerlendirilmekle, bilirkişilerce belirlenen ecrimisil bedelinden iskele için belirlenen bedel düşülmek suretiyle dava konusu işlemin, 309.142,57-TL’lik kısmının iptaline, 394.817,60-TL’lik kısmı yönünden ise davanın reddine karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurularının ise temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesi kararıyla reddedildiği görülmektedir. Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir. Anılan rapor incelendiğinde, iskelenin davacı şirketin kullanımında olmadığına dair bilirkişilerce yapılan değerlendirmenin nedenlerinin somut tespit ve verilerle ortaya konulamadığı, keşif tutanağında bu yönde tarafların beyanı alınarak yapılmış bir ölçümün sonuçlarına da yer verilmediği, raporda işgalin detaylarına yönelik herhangi bir uydu görüntüsünün de bulunmadığı, idarenin işgalin belirlenmesinde teknik personeli ile teknik ölçümler yapmış olduğu, davacının iddialarının da idarenin ölçüme dayalı belirlemelerinin aksini ortaya koyamadığı göz önünde bulundurulduğunda, bilirkişi raporunun işgal döneminde işgalin büyüklüğü bakımından davalının belirlemelerinin aksini ortaya koyacak maddi ve hukuksal dayanaklarının bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda; 343,88 m²’lik iskele alanının davacının kullanımında olup olmadığının somut ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde, gerekli görülmesi halinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi de yaptırılarak ortaya konulması gerektiğinden İdare Mahkemesince verilen kararın, dava konusu işlemin 309.142,57-TL’lik kısmının iptaline dair bölümünün 168.907,25-TL’lik kısmında hukuka uyarlık, 140.235,32-TL’lik kısmında ise hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla; temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesi kararının, davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine dair kısmının 168.907,25-TL’lik kısmında hukuka uyarlık, 140.235,32-TL’lik kısmında ise hukuka aykırılık bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne, 2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi… İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacının istinaf başvurusunun reddine dair kısmının ONANMASINA, 3. Anılan İdare Dava Dairesi kararının davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine yönelik bölümünün …-TL’lik kısmının ONANMASINA, …-TL’lik kısmının ise BOZULMASINA, 4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 20/05/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir