Konut Sigortası Poliçesi Kapsamında Tazminat İstemi Üzerine Yargıtay Kararı
📜 Yargıtay Karar Künyesi
4. Hukuk Dairesi – 2023/10802 – 2024/3515 – 18.04.2024
🔎 Karar Özeti
Yargıtay, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasında, mahkemece belirlenen zarar miktarını yeterli görmeyerek yeni bir bilirkişi raporu alınmasını ve zararın yeniden tespit edilmesini gerektiğine karar vermiştir.
Karar İçeriği
4. Hukuk Dairesi 2023/10802 E. , 2024/3515 K.İçtihat Metni
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiSAYISI : 2022/371 E., 2023/85 K.HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulüneTaraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen maddi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait dava konusu gayrimenkulün davalı … tarafından tüm ev sigorta poliçesi ile sigorta edildiğini, müvekkilinin gayrimenkulünün tamirinin imkansız … gelerek kullanılamaz duruma gelmesi nedeni ile poliçe bedeli olan 275.000,00 TL’nin ihbar tarihi olan 27.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sigortadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.II. CEVAPDavalı vekili cevap dilekçesinde; talebin teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.III. MAHKEME KARARIMahkemece tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, 182.139,75 TL’nin 09.02.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİA. Bozma Kararı1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Hukuk Dairesi 15.12.2021 tarih 2021/23340 Esas 2021/10447 Karar sayılı ilamında; “…1-Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.Yangın Sigortası Genel Şartlarında sigorta bedelinin kapsamı taşınmaz mallarda; A.2.1.1. maddesinde: “Aksine sözleşme yoksa; binaların dışındaki bahçıvan evi, garaj, su deposu, kömürlük gibi eklentiler ile binaların içlerinde veya üzerlerinde bulunan her çeşit sabit tesisat, asansör ve yürüyen merdivenler, yıldırımlık, televizyon anteni gibi binayı tamamlayan şeyler ile temeller ve istinat duvarları sigorta bedelinin kapsamı içindedir.” düzenlenmiş, A.2.1.2. maddesinde: “Bahçe ve çevre duvarları, rıhtımlar, teraslar, iskeleler, çeşmeler, bina dışındaki heykeller, sarnıç ve havuzlar gibi şeyler ancak poliçede belirtilmeleri kaydıyla sigorta bedelinin kapsamı içindedir.” olarak düzenlenmiş, A.2.1.3. maddesinde “sigorta bedelinin tespitinde arsa kıymeti dikkate alınmaz.” olarak düzenlenmiştir. Yine; Tazmin Kıymetlerinin Hesabı B.5.5.1. maddesinde; “Sigorta tazminatının hesabında sigortalı şeylerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymeti (rayiç bedel) esas tutulur.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan 30.04.2017 tarihli gayrimenkul değerleme uzmanı ve inşaat mühendisinden aldırılan bilirkişi raporu ile; dava tarihindeki verilere göre parsel değeri 80.640,00 TL, iki katlı bina değeri 86.499,75 TL, bahçe düzenlemesi ve çevresel faktörler için 15.000,00 TL bedel olmak üzere toplam 182.139,75 TL zarar belirlenmiştir. Yine dosya arasında mevcut sigorta eksper raporunda bina değeri 68.117,92 TL, ceza dosyasında alınan inşaat mühendisi raporunda da 48.923,00 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda yukarıdaki düzenlemeler ve maddi olgu birlikte değerlendirildiğinde; yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak arsa kıymeti dahil edilmeksizin çelişkiler de giderilmek suretiyle davacının gerçek zararının riziko tarihi itibariyle tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına..” karar verilmiştir. B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen KararMahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamına uyularak bozma ilamında da değinildiği üzere arsa kıymeti dahil edilmeksizin çelişkiler de giderilmek suretiyle davacının gerçek zararının riziko tarihi itibariyle tespiti hususunda rapor tanzim edilmek üzere dava konusu taşınmaz başında keşif icra edilmiş ve bilirkişiler 06.02.2023 tarihli raporunda özetle; Yargıtay bozma ilamındaki hususlar yerine getirilerek sigortaya konu binaya ait sadece bedelinin riziko tarihi (09.02.2012) itibariyle 46.512,00 TL ekonomik bedele sahip olduğu rapor edildiği, davacıya ait konutun davalı tarafından sigortalandığı, deniz dalgaları ile kıyı bölgesinin erozyona uğraması sonucu davacının evinde zarar meydana geldiği, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 24.02.2021 ilamında da değinildiği üzere hasarın bu hali ile teminat kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 46.512,00 TL tazminatın 09.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.V. TEMYİZA. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.B. Temyiz SebepleriDavacı vekili temyiz dilekçesinde; yargılamanın makul sürede yapılmamasının hak ihlali olduğunu, daha önce sigorta bedelinden makul bir miktar indirim ile belirlenen bedel yerine farklı bir yaklaşım ile karar verilmesinin yerinde olmadığını, risk gerçekleştiğinde sigorta bedeli olan 275.000,00 TL’nin ödenmesi gerektiğini belirterek Mahkemece verilen kararın bozulmasını istemiştir.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kamu otoritesi tarafından sigortalı şeyler üzerinde yapılan tasarruflar sebebiyle meydana gelen tüm zararların teminat dışı olduğunu belirterek Mahkemece verilen kararın bozulmasını istemiştir.C. Gerekçe:1. Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan sigorta bedeli istemine ilişkindir.2. İlgili Hukuk6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409 uncu maddesi, Yangın Sigortası Genel Şartları.3. DeğerlendirmeTemyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili ve davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.VI. KARARAçıklanan sebeplerle;Davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacı ve davalıya yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.