Kamu görevlisi kavramı, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve yargı kararları ışığında geniş bir yelpazeyi kapsayan ve toplumun her kesiminden bireylerin bu tanıma dahil olabileceği bir terimdir. Kamu görevlisi olmak, yalnızca devlet memurluğu yapmakla sınırlı değildir; avukatlar, noterler, bilirkişiler gibi meslek grupları da kamusal faaliyetlerin yürütülmesine katkıda bulundukları için bu tanımın içine girerler. Bu yazıda, kamu […]
Devamını OkuCeza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 321. maddesi, yargılamanın yenilenmesi istemlerinin nasıl değerlendirileceğine dair önemli düzenlemeler içerir. Bu madde, hukuk sistemimizde adaletin sağlanması açısından kritik bir role sahiptir. Yargılamanın yenilenmesi, mahkeme kararlarının yeniden incelenmesi talep edildiğinde devreye girer. Ancak bu taleplerin her biri, belirli koşullar altında ve ciddi bir inceleme sürecinden sonra kabul edilebilir. Bu yazıda, CMK […]
Devamını OkuHukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 275. madde, bilirkişilerin hukuki süreçlerde üstlendikleri önemli rolleri ve bu rolleri yerine getirirken sahip oldukları yükümlülükleri detaylandırır. Bilirkişilik, mahkemelerin karar verme süreçlerinde kritik bir rol oynar; çünkü bu kişiler, özel veya teknik bilgi gerektiren konularda mahkemeye rehberlik ederler. Bu madde, bilirkişinin, görevinin uzmanlık alanına girip girmediğini, başka bir bilirkişiyle işbirliğine ihtiyaç […]
Devamını OkuCeza Muhakemesi Kanunu (CMK) madde 204, sanığın davranışları nedeniyle duruşmanın düzenli yürütülmesini tehlikeye atması halinde duruşma salonundan çıkarılmasına olanak tanır. Bu düzenleme, adil yargılanma hakkı ve savunma hakkının korunması arasındaki hassas dengeyi gözetir. Mahkemenin, sanığın savunmasını zorunlu görmediği durumlarda, yokluğunda duruşmayı sürdürüp bitirebilmesine imkan tanınırken, sanığın müdafii bulunmaması halinde barodan bir müdafi görevlendirilmesi zorunluluğu getirilmiştir. […]
Devamını OkuTürk Ceza Kanunu’nun 211. maddesi, belirli durumlarda sahtecilik suçları için öngörülen cezaların indirilmesini düzenler. Bu madde, hukuki ilişkilere dayanan alacakların ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla yapılan sahtecilik eylemlerinde, uygulanacak cezanın yarısı oranında indirilmesini öngörür. Gündelik hayatta sıkça karşılaşılan bu tür durumlar, yargı pratiğinde önemli bir yer tutar. Bu yazıda, Yargıtay’ın bu maddeyle ilgili […]
Devamını OkuPolis güçlerinin silah kullanma yetkisi, hem kamu düzeninin sağlanması hem de bireysel hak ve özgürlüklerin korunması açısından hayati bir konudur. Bu yetki, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile detaylı bir şekilde düzenlenmiş ve belirli sınırlar içerisine alınmıştır. Polisin ne zaman ve hangi koşullar altında silah kullanabileceği, bu yetkinin kullanımında hangi ilkelerin gözetilmesi gerektiği […]
Devamını Oku