Kategori: Ceza Hukuku

Cinsel Suçlarda Mağdur Beyanının Önemi ve İspat

Cinsel suçlar, mağdur ve fail arasında yaşanan ve çoğu zaman görgü tanıklarının olmadığı olaylardır. Bu nedenle, ispat süreci karmaşık ve duyarlıdır. Mağdurun beyanı, bu suçların aydınlatılmasında kritik bir role sahiptir. Yargıtay’ın yerleşik kararları, mağdur beyanının delil değerinin altını çizerken, bu beyanların değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken kriterleri de belirlemiştir. Bu içerikte, cinsel suçlarda mağdur beyanının delil […]

Devamını Oku

Özel Belgeyi Yok Etme, Bozma ve Gizleme Suçu ve Cezaları

Günümüzde, özel belgelerin korunması ve bu belgelere yönelik suçların önlenmesi büyük önem taşımaktadır. Özel belgeyi yok etme, bozma ve gizleme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 208. maddesinde düzenlenmiş olup, hak sahibinin belgeden yararlanmasını engelleyen eylemleri kapsar. Bu suçlar, sahtecilik suçları kategorisinde değerlendirilir ve üç farklı hareketle işlenebilir: yok etme, bozma ve gizleme. Bu makalede, özel belgeyi […]

Devamını Oku

Cezayı Aleyhe Değiştirme Yasağının Hukuki Boyutları

Hukuk sistemimizde, cezayı aleyhe değiştirme yasağı, adil bir yargılamanın temel prensiplerinden biri olarak kabul edilir. Bu kural, sanığın lehine olan hukuki bir durumun, daha sonra aleyhine dönüşemeyeceği anlamına gelir. Özellikle istinaf ve temyiz süreçlerinde önemli bir yer tutan bu ilke, sanığın adil yargılanma hakkının bir koruyucusu olarak öne çıkar. Gerek Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gerekse […]

Devamını Oku

Güvenlik Tedbirlerinin Hukuki Çerçevesi ve Uygulamaları

Güvenlik tedbirleri, ceza hukukunun suç işleyen kişilere karşı uyguladığı önemli yaptırımlardan biridir. Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında düzenlenen bu tedbirler, suçun işlenmesi sonrasında failin tehlikelilik durumuna göre hakim tarafından verilen kararlar arasında yer alır. Güvenlik tedbirlerinin temel amacı, suçluyu topluma kazandırmak ve yeniden suç işlenmesini önlemektir. Bu yazıda, güvenlik tedbirlerinin çeşitleri, uygulanma koşulları ve hukuki […]

Devamını Oku

Başkasının Yerine Cezaevine Girmek: Suç ve Yaptırımlar

Hukuk sistemimiz, bireylerin adaletin gerektirdiği şekilde cezalarını çekmelerini sağlamak amacıyla çeşitli suç tanımları ve yaptırımlar içerir. Bu suç tanımlarından biri de, Türk Ceza Kanunu’nun 291. maddesinde düzenlenmiş olan başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme suçudur. Bu suç, bir kişinin başkasının yerine hüküm giymiş olarak ceza infaz kurumuna veya tutukevine girmesiyle gerçekleşir. Bu makalede, […]

Devamını Oku

Kişisel Verileri Yok Etmeme Suçu ve Yaptırımları

Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi ve dijitalleşmenin her alana yayılmasıyla birlikte kişisel verilerin korunması daha fazla önem kazanmıştır. Kişisel verilerin korunması, bireylerin özel hayatının gizliliği açısından büyük bir öneme sahiptir. Türk Ceza Kanunu (TCK) md. 138 kapsamında ele alınan kişisel verileri yok etmeme suçu, kişisel verilerin korunması bağlamında önemli bir yer tutar. Bu suç, kişisel verilerin […]

Devamını Oku

Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu ve Yargıtay Kararları

Görevi yaptırmamak için direnme suçu, kamu görevlilerinin işlerini yapmalarını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanılmasını içerir. Bu suç, toplumda sıkça rastlanan bir durum olup, polis memurlarına, zabıtalara veya diğer kamu görevlilerine karşı gerçekleştirilebilir. Suçun unsurları, cezai yaptırımları ve haksız tahrik gibi hukuki kavramlar, Yargıtay kararları ışığında şekillenmektedir. Bu içerikte, görevi yaptırmamak için direnme suçunun tanımından, […]

Devamını Oku

Genel Güvenliği Tehlikeye Atma Suçunun Unsurları ve Cezaları

Genel güvenliği kasten tehlikeye atma suçu, toplumun huzurunu ve güvenliğini koruma amacı güden önemli bir hukuki düzenlemeyi içerir. Bu suç tipi, Türk Ceza Kanunu’nun 170. maddesinde yer almakta ve genel güvenliği tehlikeye atan davranışları kapsamaktadır. Genel güvenliği tehlikeye atma, somut ve soyut tehlike olmak üzere iki farklı şekilde işlenebilir. Bu suçun işlenmesi, toplumda korku, kaygı […]

Devamını Oku

Dilencilik Yaptırma Suçu ve Yargıtay Kararları

Dilencilik, toplumsal ve hukuki açıdan önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle çocuklar, fiziksel veya zihinsel engelliler gibi savunmasız grupların dilencilikte araç olarak kullanılması, Türk Ceza Kanunu’nun 229. maddesinde ciddi yaptırımlarla ele alınmıştır. Bu yazıda, dilencilik yaptırma suçunun tanımından, yargıtay kararlarına kadar geniş bir perspektiften incelenmesi amaçlanmaktadır. Dilencilik yapmanın kabahat olarak ele alınmasıyla birlikte, dilencilik […]

Devamını Oku

Ceza Muhakemesinde İkrarın Delil Değeri ve Yargıtay Kararları

Ceza muhakemesi sürecinde, şüpheli veya sanığın işlediği suçu kabul etmesi, yani ikrar, hem hukuk profesyonelleri hem de toplum tarafından büyük bir merak konusudur. Ancak halk arasında yaygın olan ‘ikrar tek başına yeterli bir delildir’ anlayışı, hukuki gerçeklikten uzaktır. Ceza hukukunda ikrar, çeşitli nedenlerle tek başına yeterli bir delil olarak kabul edilmemekte ve genellikle diğer delillerle […]

Devamını Oku