Logo

Kategori: Mevzuat

Başkasının Kimliğini Kullanmanın Cezai Sonuçları

Günümüzde teknolojinin gelişimi ve bilgiye erişimin kolaylaşması, kimlik hırsızlığı ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarının artmasına neden olmuştur. Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 268, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasını suç olarak tanımlar ve bu suçu işleyenlere iftira suçuna ilişkin hükümler çerçevesinde ceza öngörür. Bu yazıda, TCK’nın 268. maddesi, ilgili Yargıtay kararları ışığında […]

Devamını Oku

HMK 184. Madde: Tahkikatın Sona Ermesi ve Etkileri

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 184. maddesi, mahkeme sürecinde tahkikat aşamasının sonlandırılmasını ve bu aşamanın ardından izlenecek prosedürleri düzenler. Bu madde, hâkimin, tarafların iddia ve savunmalarını ve toplanan delilleri değerlendirdikten sonra tahkikatın tamamlandığını ilan etmesi ve sonrasında yargılama sürecinin nasıl ilerleyeceğini belirler. Yargıtay’ın bu maddeyle ilgili verdiği kararlar, uygulamada ortaya çıkan sorunları ve çözüm yollarını gösterir. […]

Devamını Oku

CMK 163 Madde Kapsamında Sulh Ceza Hakiminin Soruşturma Yetkisi

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 163. maddesi, özel durumlarda soruşturma işlemlerinin Sulh Ceza Hakimi tarafından yürütülmesine olanak tanır. Bu madde, Cumhuriyet savcısına ulaşılamayan acil durumlar veya olayın genişliği nedeniyle savcının iş gücünün aşıldığı hallerde devreye girer. Aynı zamanda, kolluk kuvvetlerinin Sulh Ceza Hakimi’nin emirlerini yerine getirme zorunluluğunu da vurgular. Bu makalede, CMK 163. maddenin uygulama alanını, […]

Devamını Oku

Banka ve Kredi Kartı Suçları: TCK 245 ve 245/A Maddeleri

Günümüzde, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması, teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanında maalesef suistimale de açık bir alan oluşturmuştur. Türk Ceza Kanunu’nun 245 ve 245/A maddeleri, bu tür suistimalleri önlemeyi ve cezalandırmayı amaçlar. Banka veya kredi kartlarının izinsiz kullanılması, sahte kartların üretilmesi veya kabul edilmesi gibi eylemler, bireylerin mali güvenliğini tehdit eder ve ekonomik düzeni bozabilir. […]

Devamını Oku

Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması ve Yargı Kararları

Toplumun huzur ve güvenliğini doğrudan etkileyen suçlar arasında yer alan ‘Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması’ suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 170. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde, yangın çıkarma, bina çökmesine neden olma gibi eylemleri kapsar ve bu eylemlerin gerçekleşmesi halinde uygulanacak cezaları belirler. Bu yazıda, genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçu, ilgili Yargıtay kararları ışığında incelenecek ve günlük […]

Devamını Oku

CMK 213 Madde Uygulamaları ve Yargıtay Kararları

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 213. maddesi, sanığın önceki ifadelerinin duruşmada okunabilmesi için belirli koşulların varlığını öngörür. Bu madde, hukuki süreçlerde adil yargılanma hakkının korunması açısından önem taşır. Sanığın daha önce vermiş olduğu ifadeler arasında çelişki bulunması durumunda, bu ifadelerin mahkeme huzurunda okunabilmesi, delillerin değerlendirilmesinde kritik bir role sahiptir. Bu içerikte, CMK 213. maddenin uygulanmasına yönelik […]

Devamını Oku

Polisin Silah Kullanma Yetkisi: Kapsamı ve Sınırları

Polis güçlerinin silah kullanma yetkisi, hem kamu düzeninin sağlanması hem de bireysel hak ve özgürlüklerin korunması açısından hayati bir konudur. Bu yetki, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile detaylı bir şekilde düzenlenmiş ve belirli sınırlar içerisine alınmıştır. Polisin ne zaman ve hangi koşullar altında silah kullanabileceği, bu yetkinin kullanımında hangi ilkelerin gözetilmesi gerektiği […]

Devamını Oku

Suç Uydurma Suçunun Unsurları ve Yargıtay Kararları

Suç uydurma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 271. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç, adli makamların gereksiz yere meşgul edilmesini ve yanıltılmasını önlemeyi amaçlar. Gerçekte işlenmemiş bir suçu işlenmiş gibi yetkili makamlara bildirmek veya işlenmemiş bir suçun delil ve emarelerini uydurmak, bu suçun temelini oluşturur. Bu makalede, TCK 271 madde gerekçesi, ilgili Yargıtay kararları ve suç uydurma […]

Devamını Oku

Tahkimde Yargılama Usulünün Belirlenmesi: HMK 424

Tahkim, özellikle ticari uyuşmazlıkların çözümünde tercih edilen bir yöntemdir. Tarafların, mahkemelerin yoğun iş yükünden ve uzun süren yargılama süreçlerinden kaçınmak için seçtikleri bu yöntem, esnekliği ve hızlı sonuç alınabilmesiyle ön plana çıkar. Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (HMK) 424. maddesi, tahkim yargılamasında usulün nasıl belirleneceğine dair temel kuralları içerir. Bu madde, tarafların yargılama usulü üzerinde serbestçe anlaşabileceklerini, […]

Devamını Oku

Adli Tatilin Hukuki Süreler Üzerindeki Etkisi

Hukuk pratiğinde adli tatil dönemi, dava ve işlemlerin süreçlerini etkileyebilen önemli bir zaman dilimidir. Hukuk Muhakameleri Kanunu (HMK) Madde 104, adli tatilin sürelere etkisi konusunda net bir düzenleme getirir. Bu düzenleme, adli tatil dönemine denk gelen sürelerin nasıl işleyeceğini açıklar. Gündelik hayatta karşılaşılan birçok hukuki işlem ve davanın süreçlerinde adli tatilin rolü büyüktür. Bu yazıda, […]

Devamını Oku